2021 yılında sınav sistemine geçileceği duyurulduğunda ise bu duyuruyu hayatımda ve tabi ki de kariyerimde aksiyona geçmenin zamanının geldiği yönünde yorumladım. 35 saatlik zorunlu proje yönetimi eğitimini çalıştığım kurumun aracılığıyla daha önce almıştım. Üstelik Registered education provider tarafından verilmişti eğitim. Tamamlama belgem öyle bir köşede duruyordu. Pmi.org websitesine giriş yaparak, başvurumu oluşturmaya karar verdim.
İlk aşamada sizden PMI.org'a üye olmanız isteniyor. Önceden üye olmuştum, zatan çok kolay bir işlem. PMI profilimde sağ kısımda yer alan certification status bölümünden başvurumu oluşturmaya başladım. Kişisel bilgilerimi, eğitimime ilişkin bilgileri ve çalışma geçmişimi girdikten sonra, sahip olduğum proje tecrübesine ilişkin bilgileri gireceğim bölümdeydim. Burada istenen çalışma saatinin çok çok üzerinde proje yönetimi tecrübem bulunduğu için bu kısımda, audit sürecine kalabileceğimi de göz önünde bulundurarak özellikle kanıtlayabileceğim ve eski ekip arkadaşlarıma kolay ulaşabileceğim deneyimlerimi girmeye özen gösterdim.
PMP sınavına girebilip giremeyeceğime dair bilgilendirme bilgisi ise tam 3 gün sonra ulaştı bana. Üstelik PMI bunun için bir elektronik posta da göndermedi. Rutin kontrollerim esnasında bir de baktım ki sınava girmeye uygun görülmüşüm. Audit sürecine kalmadım yani. Gerçi kalsam da kanıtlayamayacağım hiçbir şey yoktu ancak kalmamış olmak beni ekstra bir iş yükünden korudu diyebilirim. PMP sınav ücretini yatırarak sınav tarihi alma kısmına girdiğimde ise online sınav seçeneği aklımda hemen hemen hiç yoktu diyebilirim. Tamamen fiziksel bir sınav merkezinde, TOEFL benzeri bir ortamda sınava gireceğimi hayal ediyordum.
Bir de ne göreyim, hiçbir fiziksel sınav merkezinden randevu almam mümkün değildi. Yer mi yoktu, yoksa pandemiden dolayı sınavlar hiç mi açık değildi bilemiyorum. Mecburen online sınav başvurusunda bulunmak durumunda kaldım. Sınava hazırlanmak için önümde 3 ayım vardı. O konuda rahattım diyebilirim. Ama şunu göz önünde bulundurmak lazım ki insan önünde yeterli süre varsa biraz gevşiyor. İlk iki ay yeterli tempoda hazırlanamadım sınava. Son ay ise panik canavarının da katkısıyla dış kulvardan atak yaptım diyebilirim.
Sınava Head First ve Rita kaynaklarını kullanarak çalıştım. Tabi online kaynaklardan da sorular çözdüm. İngilizcem çok iyi seviyede diyebilirim ama sınava Türkçe çalışsaydım daha iyi olurdu diyebilirim. Çünkü yabancı diliniz ne kadar iyi olursa olsun, insan en iyi anadilinde öğreniyor, ana dilinde kavrıyor. Zaman su gibi akıp geçti ve sınav günü geldi ve çattı. Sınav gecesi uyuyamadım diyebilirim. Sınavdan bir gün önce, Pearsonvue tarafından gönderilen deneme programını indirerek sistemimin online sınava uygun olup olmadığını denemiştim. Sınav günü sınavım başlamadan yarım saat önce oturdum ve check in sürecine başladım. Bu noktada cep telefonunuzun yanınızda bulunması gerekiyor. Çünkü size verdikleri bir link aracılığıyla bir arayüze bağlanıyorsunuz ve bulunduğunuz odanın 4 adet fotoğrafını sitenize yüklemenizi istiyorlar.
Çalışma masasında, müsvedde kağıt bulundurmanız kesinlikle yasak. Yiyecek ve içecek de yasak. Su hariç tabi. Bir adet kendi fotoğrafımı çektikten sonra, kullanacağım kimlik belgesinin de önlü arkalı fotoğrafını sisteme yükledim. Bütün bu süreç tamamlandıktan sonra check in'inizi tamamlamış oluyorsunuz ve bu noktadan sonrası tamamen bir gerilim filmini andırıyor. Sistem bir proctor'un sizinle en kısa sürede iletişime geçeceğini iletiyor ekranda. Ancak, zaman geçtikçe kimse bağlanmadıkça acaba bir yerlerde bir şeyleri yanlış mı yaptım sorusu aklınıza gelebiliyor. Neyse ki sonunda chat ekranı bilgisayarımın solunda belirdi ve bir proctor benimle konuştu. Laptopumu kaldırarak tüm odayı ona göstermemi istedi benden. Şayet karşınızda bir televizyon varsa, sizden kameraya göstererek televizyonun fişini çekmenizi istiyorlar. Bir de cep telefonunuzu sınava girdiğiniz masadan farklı bir yere koyduğunuzu görmek istiyorlar.
Her şeyin yolunda olduğundan emin olduktan sonra proctor sınavımı başlattı. İlk düşüncem sınav ekranının çok küçük olduğu yönündeydi. Soruları okumakta zorlandım diyebilirim. Sonrasında ise bu duruma alıştım. Sınavı Türkçe destekli almıştım, opsiyonel bir biçimde, açılır pencerede İngilizcelerini okuyabiliyordum. Bu tercihimden pişman oldum çünkü tüm sınavı İngilizce çözmek daha mantıklı geldi bana. Türkçe soruların çevirileri iyi değildi ve bazılarını anlamakta zorlandım. Sınav sorularım çözdüğüm deneme sınavlarındaki kadar uzun değildi. Simüle edilmiş sorular bile oldukça kısaydı diyebilirim. Değişim yönetimi ve risk yönetimine özel ağırlık verilmiş gibiydi. Sınavın ortasında verilen arayı kullanmayarak sınavı tek oturuşta bitirdim. Bitirdiğimde daha 45 dakika sürem vardı. Sınav biter bitmez başarılı olduğum ekranda belirdi. O noktada ise ne yapacağımı bilemedim ve chat ekranından proctora yazarak next tuşuna basıp sınavı bitirmem mi gerekiyor yoksa proctorun bağlanmasını beklemem mi gerekiyor sordum. Bitirebilirsiniz dedi ve sınavı tamamladım. O noktadan sonra, hiçbir bilgi yoktu sınava dair. Geçtiğime dair bildirimi de hayal meyal hatırlıyordum. İçime bir şüphe düşmedi değil. Ya sistemsel bir hata olur da geçtiğimi kanıtlayamazsam diye.
Neyse ki 1 gün sonra PMI'dan elektronik posta geldi ve bütün domainlerden above target alarak geçtiğimi öğrendim. Benim için zorlu bir süreçti diyebilirim. Ancak pandemi sürecinde bu sınava hazırlanmak hayatıma renk kattı bir yandan da. 2021 yılında sınava girecekleri yeni soru tipleri bekliyor. Ne kadar şey değişecek bilemiyorum ama sınava gireceklere şimdiden başarılar diliyorum.
Taylan Atuğ, Ankara
İlginizi Çekebilecek Diğer İçerikler
Yorumlar:
1. Mehmet Kaya- 07.01.2021
Taylan Bey, başarınızdan dolayı tebrik ederiz. 2021 yılında sınava girmeyi düşünüyorum ben de umarım her şey yolunda gider.